Cavit Murtezaoglu

Biyografi

1- Tebriz Dönemi

Tebriz Tebriz

Cavit Murtezaoğlu 1962 yılında Tebriz’in Serandib köyünde Ehli Hak bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşlarında babası Murteza Ali ile cemde bulunarak ulu erenlerin kelamıyla ünsiyeti başladı. Babası Murteza Ali dünyadan göçtüğü zaman 14 yaşındaki Cavit artık cem evlerinde bir kelam han, zakir olmuştu.

Ailesindeki kültür ve sanat hayranlığı onun küçük yaşlardan itibaren dünya kültür ve sanatıyla birlikte çeşitli felsefi fikirlerlerle tanışmasını sağladı.1979 yılında siyasi değişimler sonucu ülke rejimi islam cumhuriyeti adıyla kuruldu. Cavit Murtezaoğlu 1982 yılında kalıp ve makina üretim fabrikasında çalışmaya başladı. Uzmanlık elde ettikten sonra kendi kalıp ve makina üretme atölyesini kurdu. Mesleki çalışmalarının yanında camiada yasak olmasına rağmen müzikle amatör şekilde ilgilenmeye başladı. Yeraltı müzik gruplarına dâhil olarak kendini geliştirmeye başladı. Daha sonra da Ali Selimi, Şatriyan, Ali Ferşbaf ve Hasan Demirçi gibi üstat ve sanatkârlarla çalıştı. Bu çalışmaların sayesinde bir kaç gayri resmi albüm çalışmasında bulundu. Bu esnada yazdığı şiirler Mecme-ü Şüara'da (şairler meclisi) rağbet kazandı. Makam dersleri vermeye başlayan Murtezaoğlu çalışmalarından dolayı rejim tarafından kısa süreli tutuklamalara maruz kaldı.

Okuduğu batini kaynaklar, tanıştığı batini üstadı Şahsavari Hazretleri ile somut anlam kazandı. Cavit Murtezaoğlu için artık batini yolculuklar zahiri âlemle birleşti. İlham ve tevafuk sayesinde San Murtezaoğlu ile hayat yolculuğunu başladı. 1991 de yeni doğan ilk oğluna, Bayrek Kuşçuoğlu hazretlerinin adını verdi. Artık yaşadığı şehir siyasi atmosferiyle ona dar gelmeye başladı. Burada yüze yakın ses ve makam öğrencisi olmasına rağmen Bakü Konservatuarı’nda okumak için 1993 yılında Azerbaycan’a göç etti.


2- Bakü Dönemi

Azerbaycan’ın büyük şairi Bahtiyar Vahabzade’nin referansı ile uzun süren bir sınav sürecinden sonra Bakü Konservatuarı’na girdi ve İslam Rizayev’in sınıfında makamları Bakü Konservatuarı müfredatı ile öğrenmeye başladı. Bir sene geçmeden Şah Hatai triosu ile (Cavit Murtezaoğlu, Fahrettin Salim, Rafael Aliyev) Neva Makamı Azerbaycan tarihinde ilk defa, Prof. Aydın Azimov ve Prof. Adil Bebirov’un teyit ve nezareti ile Azerbaycan milli radyosunun altın arşivine kaydedildi. Bu yenilik Azerbaycan musiki dünyasında büyük heyecan yaratmasının yanında sebepsiz muhalefetlere de sebep oldu. Bu muhalefetin gelişmesi ile Neva Destgahı’nın yayınlanması ve icra edilmesi yasaklandı. Halbuki Baba Mahmutoğlu, Canali Akbarov, Arif Babayev, Alim Qasımov gibi bir çok ünlü sanatçı bu makamı öğrenmeye kalkıştılar fakat sadece Gazanfer Abbasov radyo arşivine kaydetmede başarılı oldu.

Bakü Şairler Meclisi ve Nahcivan Filarmoni Orkestrası’nın fahri üyesi olan Cavit Murtezaoğlu Neva Makamını 1994 yılında “Tebrizim” adlı albümünde yayınladı. Cavit Murtezaoğlu Neva Makamı ve diğer yeni makam çalışmaları sebebiyle birkaç defa konservatuardan kovulma tehlikesi ile karşılaştı. Hatta konservatuarın bazı eğitmenlerinin teşebbüsüyle bir sorgu toplantısı kuruldu. Bu toplantının görüntü kayıtları da mevcuttur.

1995 yılında Cavit Murtezaoğlu’nun öncülüğünde Bakü’de “Şah Hatai İrfan Cemiyeti” kuruldu. Bu cemiyetin amacı Şah Hatai’nin Çaldıran Savaşı değişimi sonrası batini mirasını layıkıyla tanıtmak, sanat ve kültür alanında eser üretmekti. Bu cemiyetin çalışmaları doğrultusunda Fuzuli, Nesimi gibi önemli şahsiyetler adına şenlik ve konferanslar düzenlendi.

Cavit Murtezaoğlu ve Dr.Şamil Tayyar, “Şah Hatai Bilim ve Kültür Araştırma Heyeti” adı altında toplanıp yeni bir ses düzeni üzerinde (musikide frekans ve hertz düzenlemesi) çalışmaya başladılar. Bu çalışmada özellikle makamlar farklı ses düzenleriyle ele alınmıştır. Bu çalışmanın sonuçları musiki sanatı açısından büyük önem arz eder.

Azerbaycan’ın siyasi ve içtimai durumu çalkantılı bir dönemden geçiyordu. Cavit Murtezaoğlu’nun siyasetle ilgisi olmamasına rağmen siyasi baskılara maruz kaldı. Bazı kurum ve şahıslar tarafından çalışmaları engellenerek Azerbaycan’ı terk etmek zorunda kaldı. Bu ayrılık 12 sene sürdü.


3- İkinci Tebriz Dönemi

1997’de Bakü dönüşünde Tebriz şehri daha büyük baskılarla karşı karşıyaydı. Cavit Murtezaoğlu bu dönemde “101 Nefes” adlı ilk şiir kitabını yayınladı. Bu kitapta irfan, batınilik ve cevheri hareket temalarını ele almış, Fuzuli, Nesimi, Seyyid Azim Şirvani ve Ali Aga Vahid gibi eren, arif ve önemli şairlerin şiirlerine nezire ve muhammesler yazmıştır.

Tebriz’de zor şartlarda yaşamasına rağmen burada Azerbaycan sanatçıların sendikasını kurdu. Bu sendika olumsuz şartlar altında kuruldu. Sendika ofisi polis tarafından basılarak ve tüm üye dosyalarına el konuldu. 1998'de kendi söz ve bestelerinden oluşan “Senli Günler” albümünü yayınldı.

1999 yılında Hünkâr Hacı Bektaş Veli hazretlerinin ismini verdiği ikinci oğlu dünyaya geldi.

Cavit Murtezaoğlu Tebriz’de ilk ve son konserini verdi. Tüm engellere rağmen kendi şehrinde ikinci konser talebinde bulundu ancak bu konsere 6 saat kala konser rejim tarafından iptal edildi. Konsere gelen insanlar polis tarafından darp edilerek salona girişleri engellendi. Bu dönemden sonra daha fazla baskıya maruz kalan Murtezaoğlu bir cuma namazında Tebriz'in imam cuması tarafından hedef gösterildi. Yasakların ardından emniyet ve namaz cuma kurumu tarafından mahkemeye verilen sanatçı mahkeme tarafından uyarılarak delil yetersizliğinden beraat etti. Ancak mesele burada kalmayarak Murtezaoğlu bu defa kendini Devrim Mahkemesi sandalyesinde buldu. Mahkemenin ithamı Murtezaoğlu'nun halkın zihnini karıştırması ve ayaklanmaya sevk etmesiydi. Belki de bu ithamlar Cavit Murtezaoğlu hakkında halkın zihnini karıştırmak için yapılan bir hamleydi. Mahkeme sözlü olarak 15 yıl ile idam cezası tehtidinde bulunurken dışarda Murtezaoğlu'nun serbest bırakılması için halk itiraz faaliyetlerinde bulundu. Bunun sonucunda hakime gelen telefonla mecburen serbest bırakıldı. Tecrit senaryosu böyle olgunlaştı.


4- Tahran Dönemi

Cavit Murtezaoğlu için hicret sırası Tahran’a gelmişti. Bu sanatçının o bölgede kalmak için son çabasıydı.

2000 yılında “Susmam” adlı albümünü yayınladı. Çok beğenilen albüm parçaları klip haline getirilerek yayınlandı.

Tüm olumsuzluklara rağmen büyük hat ve resim üstadı Aziz Golkarzade'nin çabası ile Avusturalya’da bir dizi konser organize edildi. Oradaki başarılı konserleri, Canbera Üniversitesi’nde “Doğu müziği ve Makam” hakkında verdiği konferanslar ve çalışmalarından ötürü Avusturalya’da ikamet etme fırsatı yaratılmasına rağmen tercihi dönmekten yanaydı.

İki seneden sonra ülkede kalmak için Tahran en son durak olmuştur. Çünkü tüm çabalarına rağmen istediklerini yapmasına izin verilmiyordu. Artık sanatçı Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştı.


5- İstanbul Dönemi

2003 yılında İstanbul’a gelen Cavit Murtezaoğlu ses hakkındaki eğitim tecrübelerini sanatçılar ve yeni öğrencilerine aktarmayla başladı. Burada kurduğu “Ses Atölyesi”nde ilk öğrencileri olarak Kardeş Türküler kadrosunu kabul etti. Kendi yazdığı “Ses Metodu” ile Türkiye sanatçılarının eğitim rağbetini kazandı. “Barışa Semah Dönenler”, “Barışa Rock” gibi birçok organizasyonda yer alırken kendi eserlerini sahne ve televizyonlarda icra etmeyi sürdürdü.

San Murtezaoğlu ile beraber Başköylü Hasan Efendi’nin yazmış olduğu türkçe eseri arapça el yazmalardan latin afabesine çevirdi ve çalışma kitap haline getirildi.

Cavit Murtezaoğlu’nun eserleri Türkiye’de bir çok grup ve sanatçı tarafından icra edildi. Eyyam (Rock Makamı, El benden etek senden), Grup Munzur (Dağlar), Ünal Zorer (Ayrılık) bunlardan bazılarıdır.

2008 yılında “Virtüözler ve Cavit Murtezaoğlu” albümü “Artvizyon” etiketiyle yayınlandı. Aynı zamanda “Kimdir Bu Gelen?” adlı ikinci şiir kitabı Bakü’de yayınlandı.

TRT Türk “Yerli Misafirler” adlı programda Cavit Murtezaoğlu’nun hayatını ele aldı. Cavit Murtezaoğlu Alevilik, batini anlam ve kavramlar üzerine Türkiye ve başka ülkelerde konferanslar vererek makaleler yazdı.

TRT Müzik’te İbrahim Güldalı’nın hazırladığı “Ulu Ozanlar” programında Yunus Emre ve Nesimi deyişlerini makamsal olarak icra etti.

BBC Persian sanatçının söyleşi ve canlı performansını yayınlandı.

Kadim Türkçe ile yazan 24 Ulu Erenin deyişlerinin ele alındığı, Ehl-i Hak erenlerin hayat ve felsefeleri hakkında pek çok bilgi sunulan “Yarizm” adlı kitap 2012 Yurt yayın evinden çıktı.

2010 yılında başta Feryal Öney olmak üzere BGST ekibi ile “Tebriz’den Toros’a” projesini hazırladı. Ortadoğu’nun eren ve ariflerinin deyişleri bestelenip mevcut deyişlerle harmanlanarak progresif etnik tarzda albüm haline getirildi. Bu proje çeşitli konserler verdikten sonra Doç. Dr. Mehmet Çelik 'in vasıtasıyla TRT Müzik’te “Tebriz’den Toros’a” ismiyle program haline getirildi. Fakat 13 bölümden sonra program yayından kaldırıldı. Albüm “Kalan Müzik” etiketiyle yayınlandı.

Malesef 2013'ten günümüze kadar bilinmeyen sebeplerden dolayı Türkiye'de Cavit Murtezaoğlu'nun ikamet izni yenilenmemiş, sanatçı BM'e mülteci olup Bolu'ya zorunlu olarak göç etti.


6- Sürgün Dönemi

Cavit Murtezaoğlu’nun yazdığı “Ses Metodu: Nefes Alma Teknikleri” dünyada ilk kez insan sesi üzerine yazılmış metot olma özelliğini taşıyor. Ses Yapımı ve Eğitiminin sistematik biçimde sunulduğu 15 ciltlik bu metot serisinin ilk cildi 2014 yılında BGST yayınlarından çıktı. “Ses metodu” Sakarya Üniversitesi tarafından bilimsel bir çalışma olarak kabul edilerek sertifika programına alındı. Ses Metodu’nun muhatapları; ses sanatçıları, dublaj sanatçıları, tiyatrocular, ses hastaları, hatipler, öğretmenler, spikerler ve dolayısı ile mesleğinde sesini aktif olarak kullanan kişilerdir.

Murtezaoğlu, Gülbahar Kavcu’nun “Sebep” adlı albümünün bestelerinin yapmış, albümün antrenörlüğünü ve sanat yönetmenliğini yapmıştır.

Brastam Acapella, Cavit Murtezaoğlu’nun Ses Atölyesi’nin deneyimli öğrencileri ile kuruldu. Brastam Acapella’nın eserlerinde batinilik tema seçilerek grup çeşitli sahne ve televizyon programlarında performanslarını sergiledi. Bu çalışma Kalan Müzik stüdyosunda kayıt aşamasındadır.

Cavit Murtezaoğlu 500 senedir gün yüzü görmeyen Bayrek Kuşçuoğlu’nun deyişlerini divan olarak derleyip 2014 Yurt yayın evinden çıkarttı.

Sinem ve Caner Çelik’in solistliğini yaptığı Rezbar grubunu kurdu. Bu grubun antrenör ve sanat yönetmenliğini yaptığI "Rezbar ile İç İçe" adlı albüm 2015 “Aheng Müzikten” çıktı.

2016 yılında Bayrek Kuşçuoğlu’nun deyişlerini bestelediği “Ehl-i Hakların Nefesi Bayrek Kuşçuoğlu” albümü “Z Kalan” müzik etiketiyle yayınlandı.


Devam Eden Çalışmalar
Devam Eden Kitap Çalışmalar